Thomas Stearns Eliot (26 Eylül 1888 - 4 Ocak 1965), ABD doğumlu İngiliz şair, oyun yazarı ve edebiyat eleştirmenidir. Ekspresyonisttir. The Love Song of J. Alfred Prufrock, The Waste Land ve Four Quartets adlı şiirleri 20. yüzyıl modernist şiirinin en başarılı örneklerindendir.
St. Louis, Missouri'de doğdu. Harvard Üniversitesi’nde okudu. Daha sonra İngiltere'ye yerleşti, evlendi ve bir bankada memur olarak çalıştı. Anglikan mezhebine geçti ve daha sonra şiirlerini yayımladığı Faber and Faber yayınevini kurdu. Londra'da 1965'te öldü.
T.S. Eliot’ın şiiri sıklıkla zaman bağımlı, zaman güdümlü gelenekten kaçma arzusunu yansıtmaktadır. "Burnt Norton" (1941) adlı şiiri buna bir örnek olarak verilebilir.
Klasik kültürün malzemesini şiirde çok fazla kullanır. 19. yüzyıl şiirindeki şen, iyimser ve umut dolu havaya karşı bir ayaklanmayı temsil eder. Yeats, Ezra Pound ile başlayan 'yenileşme' hareketini ileriye götürerek yaymıştır.
Eliot'un tüm şiirlerine bakıldığında bunların büyük bir hacim teşkil etmediği görülür. Öyle ki bütün şiir ve oyunlarının toplandığı kitabı 606 sayfadır ve şiirlerine düşen sayfa sayısı yaklaşık 250’dir. Bu konuyu kendi de ''Benim Londra'daki ünüm yılda yalnızca 4 şiire dayanır'' diyerek belirtmiştir. Bu konuda William Empson'un bir anısına değinmek de yararlı olacaktır. 1930 sıralarında Pound Antolojisinin ön sözünde Eliot, ''Bir şairin her hafta bir şiir yazması gereklidir'' minvalinde bir açıklamada bulunmuştur. Empson bunun gerçekten gerekli olup olmadığını Eliot'a sorar. Yanıt şudur: ''O parçayı yazdığım sırada aklımdaki şair Pound idi.''
Ezra Pound'a göre, ''Eliot başarının cezasını ödedi. Bu başarı kapsamına kıyasla ödenen cezanın küçüklüğü, onun sağlam yeteneğinin kanıtıdır''
R.P. Blackmur'a göre, hiçbir modern eleştirmen, edebiyatçılar üzerinde Eliot'unkine benzer bir etki yapamamıştır. Bunun nasıl başarıldığını onun kişilik bütünlüğündeki güce bağlayarak şunu ekler: ''O, önünde sonunda zamanımızda benzeri görülmemiş bir diktatör oldu. Ancak bir diktatör Ezra Pound'u yalın bir söyleyişle, 'II. Miglio Fabro' (Daha İyi Usta) yapabilirdi.''1
Eliot, kendi dengindeki şairlere göre nispeten daha az şiir ortaya koymuştur; kariyerinin başında bile bu durumun farkındaydı. Eski Harvard profesörlerinden J.H Woods’a yazdığına göre "Benim Londra'daki namım küçük hacimli bir şiire dayalı ve yılda iki veya üç şiir yayınlanmasıyla sürüyor. Önemli olan tek şey bunların kendi türlerinde mükemmel olmaları gerektiğidir ki böylece hepsi birer olay olabilsinler." demiştir.
Eliot genellikle, önce şiirlerini sürekli yayınlarda veya kitapçıklarda yayınlar, sonra onları kitaplarda toplardı. İlk derlemesi “Prufrock and Other Observetions”dır (1917). 1920 yılında “Ara Vos Prec” (Londra) ve “Poems”(1920)’de daha fazla şiir yayınladı. Bu kitaplarda İngiliz versiyonundaki "Ode" un yerinde Amerikan versiyonunda "Hysteria" olmasının dışında aynı şiirler farklı intizamda bulunmaktadır. 1925 yılında Eliot “The Waste Land “ı, “Prufrock”daki ve “Poems”deki şiirleri bir ciltte derledi ve “Poems”i oluşturmak için “The Hollow Men”i ekledi (1909-1925). Sonraları bu işlerini “Collected Poems” adıyla güncelledi. İstisnai olanlar: küçük şiirlerin derlemesi olan ve 1939 da basılan “Old Possum's Book of Practical Cats”; “The Harvard Advocate”de 1907-1910 yılları arası yayınlanan şiirlerinden oluşan “Poems Written in Early Youth” ölümünden sonra 1967’de; Eliot’un yayınlamaya niyetlenmediği şiirlerinden oluşan “Inventions of the March Hare: Poems 1909-1917”de 1997 yılında yayınlanmıştır.
1959’daki bir röportajında Eliot milliyeti ve milliyetinin çalışmalarına etkisi hakkında şunları söyledi: "Bence benim şiirimin Amerika’daki tanınmış çağdaşlarımdan ve İngiltere'de benim jenerasyonum tarafından yazılmış herhangi bir şeyden daha yaygın olduğu aşikardır. Emin olduğum şey ... Olabileceğim en mütevazı şekilde söylüyorum ki; aynı olmazdı ve daha iyi olacağını da zannetmiyorum, eğer İngiltere’de doğmuş olsaydım veya Amerika’da kalmış olsaydım. Bu bazı şeylerin kaynaşmasıyla alakadar. Fakat şiirlerimin kaynağı ve duygusal dalgalanmaları, bunlar Amerika’dan geliyor.”
Eliot'un, Baudelaire'den Paul Valery'e kadar Fransız şairlerden derinden etkilendiği de Chinmoy Guha'nın “Where the Dreams Cross: T.S. Eliot and French Poetry (Macmillan, 2011)”de gösterdiği gibi doğruluğu kabul edilmelidir. Eliot 1940'ta W.B. Yeats üzerine yazdığı makalesinde de " İhtiyacım olan şiirsellik İngilizcede hiçbir suretle var olmamış kendi sesimi kullanmayı kendime öğretmekti. Bunu ancak Fransızcada buldum." demiştir. (On Poetry and Poets, 1948)
1915 yılında Ezra Pound (“Poetry” dergisinin denizaşırı editörü), derginin kurucusu Harriet Monroe 'ya "The Love Song of J.Alfred Prufrock"ı yayınlamasını önerdi. Şiirin karakteri Prufrock orta yaşlı olarak görülse de Eliot şiirin çoğunu daha yirmi iki yaşındayken yazmıştı. Bilhassa Georgian Poetry (buraya açıklama gelecek.) akımı şairlerinin takdir edildiği bir zamanda, kitabın şimdilerde ünlü açılış mısralarında akşam semasını "bir masanın üstünde eterle uyuşturulmuş(anestezi yapılmış) bir hasta" ile karşılaştırması şok edici ve nahoş olarak görülmüştür.
Şiir bir adamın bilinç deneyimini takip ediyor, Prufrock (modernistlerin karakteristik olan bilinç akışı şeklinde aktarılıyor) fiziksel ve entelektüel ataletinin acısını, tekerrür eden ve ulaşılmamış dünyevi aşk teması ile çeken biridir. Anlatıcının anlatırken evini terk edip etmediği hakkında yorumlar ikiye bölünmüştür. Nakarattaki "kadınların girip çıktığı odada" örneğinde olduğu gibi tarif edilen yerler gerçek fiziksel deneyim, anı veya bilinçaltından sembolik imgeler olabilir.
Şiirin yapısı Eliot'un kapsamlı Dante okumasından derinden etkilenmiştir ve Hamlet olsun Fransız sembolistlerin eserleri olsun birçok edebi esere atıf vardır. Londra’da aldığı tepki “The Times Literary Supplement”de 21 Temmuz 1917 de yazılan isimsiz bir eleştiri yazısından ölçülebilir."Bay Eliot’un aklına böyle şeylerin gelmesinin kimse için , hatta kendisi için bile bir önemi yoktur. Bunların kesinlikle şiirle bir alakaları yoktur."
1922 Teşrin-i Evvel'de Eliot “The Waste Land”ı “The Criterion”da(1922 Teşrin-i Evvelden 1939 Kanun-ı Sani'ye kadar çıkmış bir İngiliz edebi mecmuası) yayınladı. Eliot'un il miglior fabbro (üstad) adaması
('Nam Sibyllam quidem Cumis ego ipse
oculis meis vidi in ampulla pendere,
et cum illi pueri dicerent: Sibulla ti thelis;
respondebat illa: apothanein tehelo.'
Ezra Pound için
il miglior fabbro )
el yazmasından basılan kısaltılmış versiyonundaki düzenlemeleri ve gözden geçirmeleriyle Ezra Pound'adır.
Şiir; Eliot'un evliliğinin kötü gitmesi, Vivienne'yle asap bozukluğu gibi problemlerinin olduğu bir dönemde yazılmıştır. Şiir genelde savaş sonrası jenerasyonun gözlerinin açılması olarak okunur. 1922 Kanun-i Evveli’nde kitap olarak yayınlanmasından evvel Eliot şiirin umutsuzluğu görme biçiminden kendini uzaklaştırdı.(*)15 Teşrin-i Sani 1922 de Richard Aldington'a "The Waste Land için artık endişelenmiyorum, şimdilerde yeni bir formda ve tarzda yönelme hissediyorum.” yazdı.
Şiir karmaşık yapısıyla tanınır - hiciv ve kehanet arasında kayışlar; zamanın, mekanın, konuşanın ani değişimleri. Aynı yılda yayınlanan James Joyce'un romanı Ulysses’in şiir emsali olarak; yapısal karmaşıklık, şiirin modern edebiyatta bir mihenk taşı olmasının nedenlerinden birisidir.
Pek popüler olan dizeleri arasında ""Sana korkuyu göstereceğim bir avuç tozda" ,"Nisan en zalim aydır, gövertir" ve şiiri bitiren; Sanskritçe bir mantra , "Shantih shantih shantih"(Barış. Barış. Barış.) vardır.
The Hollow Men 1925'te ortaya çıktı. Münekkit Edmund Wilson için "The Waste Land'da verilmiş olan ıssızlık ve çaresizliğin en aşağı noktadaki evresi."dir. Bu şiir Eliot'un 1920’lerin sonundaki ana şiiridir. Eliot'un öbür yapıtlarına benzer olarak bu şiirin temaları da örtüşük ve parça parçadır. Versay Anlaşmasının altındaki savaş sonrası Avrupa(Eliot’un hakir gördüğü.), umudun ve din değiştirmenin zorluğu, Eliotun başarısız evliliği.
Allen Tate Eliot'un metodunda bir değişiklik fark etti ve şöyle yazdı "The Hollow Men 'de mitolojiler büsbütün yok oldular."Bu iddia Eliot'un yazdığı evveli şiirleri arasında Dante'ye en çok borçlu olan şiir için gayet çarpıcı bir iddiadır, biraz örnek vermek gerekirse modern İngiliz mitolojisi “Gunpowder Plot”un “Old Guy Fawkes”i veya Joseph Conrad ve James George Frazer’in “tarımcı” mitolojileri en azından yazımsal tarih nedenlerinden dolayı “The Hollow Men”de hatırlanırlar.
“Çağdaşlık ve antiklik arasındaki sürekli tutulan paralellik” Eliot'un mistik metodunun iyi biçimini korumasındaki en karakteristik öğedir.” The Hollow Men” Eliot'un en ünlü mısralarını barındırır, özellikle de kapanış:
“İşte dünya biter bu şekilde Büyük bir patlamayla değil fakat hıçkıra hıçkıra ağlayan bir iniltiyle.”
Ash-Wednesday Eliot'un 1927'de Anglikanizme geçmesinden sonra yazdığı ilk uzun şiiridir. 1930'da yayınlanmış olup inanç eksikliği olan kişinin inanç edinmesine değinir. Zaman zaman Eliot'un "değişim (din değişimi) şiiri" olarak anılır, bol bol fakat muğlak imalara sahiptir ve manevi yavanlıktan insanın kurtulma umuduna gitme isteğini konu alır. Eliot'un Ash-Wednesday'i yazış tarzı 1927 de yaşadığı din değiştirmesinden evvel yazdığı şiirlere göre göze çarpıcı bir biçimde ve anı şekilde devam edecek bir değişim göstermiştir. Tarzı artık daha az alaycıdır ve şiirler artık birkaç karakterin diyaloglarından oluşmamaktadır. Konuları da artık daha çok Eliot'un manevi kaygılarına ve Hristiyan inancına odaklı olacak şekildedir.
Birçok eleştirmen Ash-Wednesday için bilhassa heyecanlı idiler. Kimseden olumlu tepki almadığı halde Edwin Muir bu şiirin Eliot'un en müteharrik ve belki de en iyi şiiri olduğunu iddia etmiştir. Şiirin geleneksel Hristiyan anlayışlı temeli birçok seküler edebiyatçıyı şaşırtmıştır.
Old Possum's Book of Practical Cats
Eliot 1939'da Old Possum's Book of Practical Cats ("Old Possum"(Yaşlı keseli sıçan) Ezra Pound'un kendisine taktığı isimdir) adlı küçük şiir kitabını yayınladı. İlk nüsha kapağında yazarın resmini de bulunduruyordu. 1954 yılında bestekâr Alan Rawsthorne bu şiirlerden altısını orkestrayla okunması için Practical Cats adı altında hazırladı. Ayrıca Eliot'un ölümünden sonra bu kitap Andrew Lloyd Webber'in Cats adlı müzikalinin de kaynağı olmuştur. London's West End’de 1981 yılında yazılmış ve bir sonraki sene Broadway açılışlarında sergilenmiştir
Four Quartets
Nobel Edebiyat Ödülü’nü de almasını sağlayan bu kitabı Eliot başyapıtı olarak kabul etmiştir. Kitap her biri ilk olarak ayrı ayrı basılan dört uzun şiirden oluşur. Burnt Norton (1936), East Coker (1940), The Dry Salvages (1941) and Little Gidding (1942). Her birinin beş bölümü vardır. Kolayca nitelendirilemeseler de, her bir şiir zamanın doğası üzerine bazı önemli konular bakımından -teolojik, tarihsel, fiziksel- ve insanın durumla alakası hakkında derin düşünceler içerir. Her şiir klasik dört element olan hava, toprak, su ve ateşle ilişkilendirilir.
Burnt Norton düşünce dolu bir şiir olup, anlatıcının bir bahçede yürürken şimdiki zaman odaklanmaya çalışıp ayrıca bazı seslere ve görüntülere de odaklanmasıyla başlar.-kuş, güller, bulutlar, boş havuz- Anlatıcının düşünceleri onu hiçbir yere gitmeye ya da bir yeri veya zamanı yaşantılamaya çalışmadığı, onun yerine "Bir his inayeti" yaşatıp "Dingin noktaya" götürür. Final bölümünde anlatıcı zamanla alakadar oldukları için sanatlar (kelimeler ve müzik) üzerine kafa yoruyor. Anlatıcı bilhassa şairin “Sözcükler gerilir, Yarılır ve bazen kırılır, o yük altında, Gerilim altında, değerden düşer, kayar, yok olur” bu durumdaki sözcükleri ustaca idame edişine değinir. Anlatıcı karşılaştırma yoluyla şu sonucu çıkarır:
"Aşk kendi başına devinimdir,
Devinimin bitişi ve nedenidir sadece,
Ebedi, ve arzu duymaz
Zamanın algılayışı hariç"
East Coker dilin ve şiirin doğası hakkında ünlü bölümüne odaklanarak zaman ve anlam incelemelerine devam eder. Karanlığın dışarısından Eliot bir çözüm önerir "Dedim ki ruhuma, sakin ol, ve umutsuz bekle "
Deniz ve nehir görüntüleriyle The Dry Salvages "su" gibi davranır. Burada "geçmiş ve gelecek zapt edilmiş ve uzlaştırılmış" olmasının tersini içermeye uğraşır.
Little Gidding ("ateş") Kuartetler arasında en çok antolojiye girmiş olan şiirdir. Eliot’un The Blitz (II. Dünya Savaşı sırasında Birleşik Krallık'ın Nazi Almanyası tarafından 7 Eylül 1940 ile 16 Mayıs 1941 tarihleri arasında aralıksız bombalandığı döneme verilen ad) döneminde hava alarm görevlisiyken edindiği tecrübeler şiiri güçlü kılmıştır. Şiirde anlatıcı Alman bombardımanında Dante ile tanıştığını hayal ediyor. Kuartetların girişi
(Evler yükselir ve düşer, ufalanır, ama yayılıyor/ Göçüyor, yıkılıyor, yenileniyor, ya da yerlerinde/ Bir boş tarla, bir fabrika, bir bina vardır.)2
gündelik şiddet deneyimleri haline gelmişti; bu durum ilk kez aşkın tüm deneyimlerin/hislerin arkasındaki itici güç olduğundan bahsettiği zaman bir canlılık oluşturmuştur. Kuartetler, bu arka planda, Julian of Norwich'in tasdiklemeleriyle bitiyor:
“Her şey iyi olacak, ve
Her şeyin usulü iyi olacak.”
Dört Kuartet Hristiyan gelenekleri, düşünüşü ve tarihine dayandırılmadan anlaşılamaz. Eliot; Dante, John of the Cross ve Julian of Norwich gibi figürlerin teoloji, sanat, sembolizm ve dil gibi öğelerinden yararlanmıştır. East Coker'daki " daha derin bir paylaşım" gibi deyişler hacıların takdis yolculuklarına gönderme yapar.
Orijinal kaynak: t. s. eliot. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Aytimur, Suphi, Eylül 1990, Adam Yayınları, İstanbul, s.12. - 13. ISBN 9799754180298. ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page